Yusuf ALİOĞLU Harf Eken Kelime Biçer
Yazı Detayı
09 Eylül 2021 - Perşembe 12:22 Bu yazı 5945 kez okundu
 
Harf Eken Kelime Biçer
Yusuf ALİOĞLU
 
 

Atom altı parçacıklarının iktisat ilminden sosyolojiye, siyaset ilminden edebiyat ve sanata hemen her disipline gölgesini bıraktığı bir çağda yaşamanın hazzını ve ızdırabını yaşadım.

 

‘Her şey ben yaşarken oldu’ desem, kavisini tamamlayamamış bir ideologyanın, noktası konmamış bir metnin ya da unutulmuş tozlu rafların, kitaplar arasında kurutulmuş yaprakların, güllerin hakkına girerim diye endişeleniyorum.

 

Balıkların dahi büyük-küçük kategorileriyle istismar edildiği çok katmanlı kolonyal bir zamanda Çehov misali sakin tarlalardan deriyorum fikir demetlerini: ‘Her şey basit olmalıdır… Tümüyle basit… Teatral olmamaktır esas olan.’

 

Benlik elbisem olan intizarı, imaj sağanağından, gösteri bombardımanından, teatral tuzaklardan, tüketim ahmaklarından böyle koruyabilirdim ancak.

 

Tevazu ve edep rüzgarları eşliğinde tohumlanan benlik topraklarım, her harfi bir kelimeye, her kelimeyi bir cümle salkımına dönüştürerek, sayfa sayfa kerem etti kalbime.

 

Berrak bir su gibi akarken zaman ve çatlarken katıksız emeğin hakiki tohumları, imgeler, sözcükler, gizli özneler, sesteş kelimeler, harf-i cerler, düz anlamlar, semboller, sesin rengi, rengin sesi bir bir serildi şehrin meydanına.

 

Şaibeli olandan uzaklara kaçtım. Süslü görüntülerin hakikate mesafe bırakan hamlelerini bir bir savdım. Benliği ayartan, bilinci sersemleten, düğümlere üfüren her adrese şerh düştüm, posta koydum.

 

Ektiğim harfleri özenle seçtim. Gerçeğini sahtesinden ayırmak için geceler boyu yürüdüm. Harflere dair soy ağaçları geliştirdim, çeteleler tuttum. Onurlusunu onursuzundan, samimi olanını samimiyetsizinden ayıkladım. Elimde büyüdükçe, boy atıp serpildikçe harfler, elbette bu bahçenin anlam avcısı, bu bahçenin mana aşugu ben olacaktım.

 

Hangi harf hangi rengi kaldırır yani harflerin renklerle akrabalığını bildim. Birbirine sokulan, et ve kemik gibi kaynayan harfleri ayrı belledim. Notalarla selamlaşan harfleri nazenin birer güfte bildim.

 

Yakın gezegenlerden, yüce dağlardan, mabed kürsülerinden, üniversal rahlelerden harfler serptim düşünme engelli tablolara, içimizi ürperten buz grisi mekanlara.

 

Su damlasından sandukalara kitlenmiş harfler yemyeşil bayırlardan vadilere, nehirlere, göllere ulaştıkça, Farsça, Kürtçe, Türkçe, Ermenice, Arapça nağmeler yankılandı arzın hançeresinde. İlk dokunuşun harf kıvamındaki titreşimleri, kozasında büyüyen bir kelebeğin kanatlarına ebruli nakışlar döşedi. Doğan bebeğin ilk sesi gibi harflerden silüetler dolandı tepemizde. Örs ve çekiç arasındaki her hamlede tavını almış harflerin olgunlaşan karakterinden kıvılcımlar yağdı üzerimize.

 

Her harfin ayrı perspektifi ışıldadı coğrafyalar üstüne. Kendi geometrisinden açılar, kendi cinsinden atomlarla farklı derinlikler gülümsedi gölgesiz mekanlara. Uzun metrajlı bir film şeridi gibi aktı harfler kömürle çalışan makinanın dişlerinden en büyük arşivci olan toprağın koynuna.

 

Harf kültürü ayrı bir meşguliyet, ayrı bir istikametti. Kendine has şekli, kendince hacmi vardı. Mürekkebin kokusunu iyi bilmek, hokkayı, diviti, tüy kalemi tanımak gerekiyordu. Harflerin şehrinde yürümek öyle kolay bir iş değildi. Arkeoloji ile dost olmalı, ikonografik okumalar yapabilmeli, ana arterleri kılcal damarları tanımalı, Arnavut kaldırımlı çıkmaz sokaklara karşı müteyakkız olunmalıydı.

 

Harflerin üzerine serileceği papirüsü, parşömeni iyice araştırmalıydı. Kimdi bunlar, hangi terbiyenin evlatları idi iyi bilmeliydi.

 

Harflerden bir sevgi seli, harflerden bir düşünce dünyası, harflerden bir ahlak zamanı yapılabilirdi. Harfler sakin ve itaatkardı. Yetişmiş meyveler misali ısırınca ağzınızda farklı tatlar bırakıyordu. Hangi harfle kadraja girseniz müthiş bir enstantane yakalayabilirdiniz.

 

Hepsi masumdu ve öteki algısına dair karalanmış sayfaları, ekşiler kokan erzak depoları yoktu.

 

Her harf bir mucizeydi. Harflerin kazı çalışması yaptığı her kelime ayrı bir mucize, işçiliğini kelimelerin tamamladığı yüklü cümleler ise apayrı birer mucizeydi.

 

Aristoteles’in, ‘Dilde olmayan, düşüncede yoktur’ deyişinde saklı derinlik de harflerin olağanüstülüğüne dair bir gönderme değil miydi?

 

Soylu yalnızlığı, asil duruşu vardır harflerin. Kendi şarkılarını kendileri besteler, kendi firaklarına, kendi sürgünlerine kendileri yanar.

 

Harflerin tabiatı vardır. Harflerle zar atılmaz, harflerle Rus ruleti oynanmaz ve put kıran harflerden put galerisi inşa edilmezdi.

 

Dört mevsime yansıyan bitimsiz parıltıları vardır harflerin. Ekmek gibi, su gibi, hava gibi hayat kokarlar. İçinize çektikçe büyür, her yaprağı bitimsiz kökler misali okyanus dalgalarında yeşerir.  

 

Sivri uçurumlarda biten narin çiçekler gibidir harfler. Uzaklara uzandıkça en nadide rayihalar birikir ceplerimizde. Bin bir emekle kapağı açılan her harften dünyamıza yepyeni kokular yayılır. Alın teri arttıkça, harflerde saklı kokunun estetiği, kalitesi ve kalıcılığı da artar.

 

Gereksiz ayrıntılardan arındırılmış harfler meşin önlüklü cesur adamların elinde olgunlaşır. Sahibi, hayata çakılmış birer çivi gibi sahiplendikçe harfleri, bire yedi yüz veren başaklar gibi yemişe durur tekmil huruf.

 

Onun için harfleri seyirlik nesnelere indirgememek, yarı android insanlarla dolu mekanların eğlence malzemesi kılmamak ve kapitalizmin dijital tabelalarında tüketmemek gerekir.

 

Harf ekip kelime biçmek ve cümleler hasat etmek için siyasetin aldatıcı dilinden, kariyer şarlatanlığından, illüzyonist istatistiklerle dolu paragraflara dolgu malzemesi olmaktan uzak durmalı; insanlığın ortak değeri olan harfleri bir kişinin, grubun, ulusun ya da uluslararası şirketlerin insafına bırakmamalıyız.

 

Onun için harflerin dünyasına sadık kalmalı, Nasıralı kör dilenci gibi hakikatten yana tutumlar sürdürmeliyiz.

 

Çünkü; siz istikrar üzere oldukça harfler aleminden parıltılar göğsünüze genişlik vermeye, emeğinize değer biçmeye, yalnızlığınıza yoldaş olmaya devam edecektir.

 
Etiketler: Harf, Eken, Kelime, Biçer,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
21 Ekim 2025
Bendeki Notlar -12- ‘Çocuk Kalsaydı Büyüklüğüm’
728 Okunma.
09 Ekim 2025
Batı’da Şehir Tarihçiliği
947 Okunma.
04 Ağustos 2025
‘Yıkın Efendiler, Yıkın!’ -2-
1855 Okunma.
14 Mayıs 2025
“Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda…”
1134 Okunma.
22 Nisan 2025
'İNSANIN DÖRT ZİNDANI'
5113 Okunma.
16 Mart 2025
ŞEBBİHALAR HER YERDE
786 Okunma.
09 Mart 2025
'BİR DEĞİRMENDİ BU DÜNYA'
855 Okunma.
08 Eylül 2023
Boşuna değildi boş olmayan hiçbir şey!
3168 Okunma.
17 Ağustos 2023
Köprüler ve Çamurlu Sular
2489 Okunma.
13 Temmuz 2023
Biriktirdiklerim-7-
2294 Okunma.
27 Mayıs 2023
Bingöl’ün Referandum Karnesi
2642 Okunma.
07 Mayıs 2023
Bingöl’de Genel Seçimlere Katılım Oranları (1950-2018)
1838 Okunma.
29 Nisan 2023
1920-2018 Yılları Arasında Bingöl’ü Parlamentoda Hangi Partiler Temsil Etti?
1569 Okunma.
24 Nisan 2023
Bingöl Yakın Siyasi Tarihinde Seçmen Davranışları (1939-2018)
2420 Okunma.
11 Nisan 2023
Siyasetin ‘Hayret’ Makamı Var Mıdır?
2198 Okunma.
05 Nisan 2023
Estetiğin Tükenişi Vicdanın Tükenişidir
1624 Okunma.
23 Mart 2023
“Ben de adayım”
1841 Okunma.
18 Şubat 2023
Şiirin Güncesi -11: “Ben Yokum”
2148 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Cansız Bedene Ulaşıldı’ Ne Demek?
1417 Okunma.
18 Şubat 2023
“Ya Bu Defa da Seçilemezsem!”
1562 Okunma.
18 Şubat 2023
Biriktirdiklerim-6
1437 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Konfor Ruhun Bataklığıdır’
1678 Okunma.
08 Kasım 2022
Engerek Soyu
2138 Okunma.
16 Eylül 2022
Masanın Ötesi ve Berisi Ya da Sosyolojimizin Metafiziği
3588 Okunma.
05 Eylül 2022
Tatlı Zehirli Sulara Alışanlar İflah Olmaz Mı?
2248 Okunma.
22 Ağustos 2022
Nazar Değmemiş Kapaksız Kitaplar
2972 Okunma.
02 Ağustos 2022
Libası İdrarlı Adamlar
2827 Okunma.
27 Haziran 2022
“Hayatın Anlamı” Nedir?
4064 Okunma.
21 Haziran 2022
‘Ey kötülük!’
2404 Okunma.
24 Mayıs 2022
Şiirin Güncesi 10: “Sonsuz ve Öbürü”
3223 Okunma.
05 Mayıs 2022
'Sıkıntı yok!'
2880 Okunma.
19 Nisan 2022
Düğümlere Üfüren Mühendisler Zamanı
3005 Okunma.
08 Nisan 2022
Bendeki Notlar 11: ‘Şehir Sineması’
2712 Okunma.
20 Mart 2022
Hakikate Tanıklık Nedir?
2678 Okunma.
03 Mart 2022
‘Tüm İnsanlığa Açık ve Ücretsiz Gösteri’
3039 Okunma.
09 Şubat 2022
Bendeki Notlar 10 “Kültür ve Sanat Merkezleri: Sinema, Kırtasiye, Park”
4606 Okunma.
13 Aralık 2021
Frankfurt'ta Bir Haşimi
6976 Okunma.
17 Kasım 2021
Nurettin Topçu’nun Gördüğü ‘Taşralı’
5113 Okunma.
24 Ağustos 2021
Bir Mütevazi Monologdan Arta Kalan Sualler
3819 Okunma.
24 Haziran 2021
Çekilin aradan, maradan...
5679 Okunma.
15 Haziran 2021
'Biraz da ben konuşayım'
4528 Okunma.
28 Mayıs 2021
‘Apaçık’ Şiir
4670 Okunma.
06 Mayıs 2021
“Şehir’dir adım; kimlik alır, kimlik veririm.”
4879 Okunma.
22 Nisan 2021
Kitaplar Dolusu Susmak...
3864 Okunma.
16 Nisan 2021
Zamanın İdrak Sarkacına Merhaba
3499 Okunma.
23 Mart 2021
Söz Düşerse Ne Kalır Geriye?
4849 Okunma.
18 Ocak 2021
Dayvun, Dayvun, Dayvuno / Day Qırbun Çımun Siyuno
12276 Okunma.
22 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -5-
2684 Okunma.
10 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -4-
3151 Okunma.
04 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -3-
3382 Okunma.
30 Kasım 2020
Parayı Nereye Yatırmalı?
3155 Okunma.
26 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -2-
3515 Okunma.
16 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -1-
3578 Okunma.
19 Ekim 2020
Ne Zaman Reşit Olacağız?
4831 Okunma.
Haber Yazılımı